HAMM OLMA HİKAYESİ
Her geçen gün ailemizin en değerli üyeleriyle hissediyor, tasarlıyor ve üretiyoruz. Her adımımızı sizler için en önemli detayına kadar düşünüyor, sonrasında büyük bir heyecanla hayata geçiriyoruz. Teknik ve mesleki gerekliliklerimizi adım adım yürütüyoruz. Yalın ve kaliteli ürünlerimizle İskandinav tarzını evlerinize taşıyoruz. Tasarladığımız her ürünün hem fonksiyonel hem de ihtiyaçlara cevap verebiliyor olmasını önemsiyoruz. Böylece inandığımız sadeliği kullandığımız doğal malzemelerle birleştiriyor, sizlere vazgeçilmez ürünler sunuyoruz.

ZANAAT İLE BÜYÜMEK
1987 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Muhammet Taşlı, kündekari ustası olan babası Mehmet Taşlı’nın atölyesinde doğal malzeme ile ilişki kurarak talaş tozları içerisinde büyüdü. Babası aynı zamanda Horhor Antikacılar Çarşısı esnafı olması sebebiyle antika kokuları içerisinde çocukluğunu yaşamıştır.

Ham:m için üretimler yapan ağabeyi Ahmet Taşlı ile birlikte ürünlerini geliştirme fırsatı bulmuş, birlikte sırt sırta vererek Ham:m’ın ilk koleksiyonlarını yapmışlardır. Ağabeyi günümüzde üretimlere devam ederek babasının yanında öğrendiği zanaatını Ham:m’ın ürünlerine yansıtmaktadır.
BEN HAMIM VE OLMAK İSTİYORUM
Muhammet Taşlı, bir çılgınlık yapıp tuttuğu dükkanın sahibini “Ben hamım ve olmak istiyorum, dükkânımın adı da Ham:m olacak, lütfen bana burayı verin de dükkanımı açayım” diye ikna ederek Ham:m ismini de çıkarmış oldu. Ham olduğunu düşünmüş, doğal ve ham materyal kullanmak istemiştir. Bugüne bakıldığında ise Ham:m adı yapılan işleri tam olarak anlatıyor ve bundan mutluluk duyuyor.

AİLEDEN GELEN ZANAAT
Muhammet Taşlı’nın babası her zaman masif ağaçla çalışan bir zanaatkardı. Bazen atölyeye Topkapı Sarayı’ndan bir parça gelir onu restore eder,
bazen ise ünlü birinin satın aldığı Fransız yemek masasına sandalye yapardı. Aynı şekilde Ham:m’ın ilk ürünü olan tabunun üretimini çok iyi bir usta olan Orhan eniştesi ile yaptı. Sonrasında ise başka bir ustaya seri üretmeye başladı.

HAM:M’IN İLK ÜRÜNÜ ‘TABU’
İş hayatına okulun ilk yıllarında atılan Muhammet Taşlı mezun olur olmaz çeşitli mimarlık ofislerinde yaşadığı tecrübelere inanarak Ham:m’ın çok az bilinen ilk mağazasını açmıştır. Girişimci ruhu ile olmak için yola çıktığı bu serüven 2010 yılında maalesef başarısızlıkla sonuçlandı ve mağazasını kapatmak durumunda kaldı.Yaşadığı bu süreç ona hazır olmadığı ve tekrar doğru zamanda denemesi gerektiğini öğretmiş oldu. Ham:m artık marka olarak doğmuş, bazı ürünleri ve Ham:m’ın ilk ürünü olan Tabu puf, Dank! isimli mağazada satılmaya başlanmıştı.

MARKA OLMA YOLCULUĞU
Muhammet Taşlı’nın çocukluğunun orada geçmesinden kaynaklı Tophane ile arasında güçlü bir bağ vardı. Orada bizim olmalı dediği bir dükkanı tutarak ilk Ham:m mağazasını açmaya karar vermiştir. Abisi Ahmet Taşlı’nın kısa bir zamanda ürettiği otuza yakın ürünle Tophane mağazasının kapılarının açılmıştır. Mağazanın projesini çizerken ‘Ortaya bir kaide yap, tasarımları üzerine koy, tasarımı yükselt.’ anlayışından ziyade tüm ürünleri girmez her yerde konumlandırarak herkesin oturabileceği, herkesin görebileceği şekilde tasarlamıştır. Ham:m’ın insana olan yakınlığı ise hep bu anlayış sayesinde gelişmiştir.

BAMBAŞKA DENEYİMLER
Mağazanın Tophane’de açılması ile büyük bir fayda sağlamıştır. Mağazaya girenlerin yarısından çoğu turistti. Dünyanın dört bir yanından farklı insanlar geliyor, alışveriş yapıyordu. Tophane’de böyle bir başarı yaşanmasını sağlayan müşterilerle yapılan keyifli sohbetlerden, onların büyük kısmının Nişantaşı’dan geldiğini öğrenildi. Bunun üzerine çok heyecanlanarak Nişantaşı’nda yeni bir mağaza açıldı. Nişantaşı mağazası bambaşka deneyimler edinmeye ve her gün yepyeni güzel insanlarla tanışmaya vesile oldu. Marka olma yolculuğumuzda ve bugünlerde Ham:m’ın orijinal hissini anlatan en önemli mağazamız Nişantaşı’dır.
AİLEMİZİN BİR PARÇASI
OLDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
Bundan tam 10 sene önce ilk ürünlerimizi ürettik. Bu ürünlerle sizlerin hayatlarına temas ettik ve değerli temastan çok şey öğrendik. Yetenekli iş arkadaşlarımıza, gençlerimize, zanaatkarlarımıza, üreticilerimize, tasarımcı/iç mimar/ mimar arkadaşlarımıza, müşterilerimize ve tüm sevenlerimize yani bu koca aileye onlarca teşekkür ediyoruz.